Aslında tabii ki tek başına Sıla Şahin ‘Müslüman kadınını’ temsil etmiyor ya da Müslüman ülkeler arasında bedenin teşhiriyle ilgili kurallar her zaman aynı olmuyor. Örneğin, İran’da İslam’ın yorumlanmasıyla Türkiye ya da Endonezya’da yorumlanması, gündelik hayata yansıması, kadınlara etkisi farklı. Ama İslam’ın en önemli kurallarından biri olan ‘kamusal alanda bedenin saklanması’ meselesi, dinle ilişkisi asgari temasta olan Müslüman toplumlarda bile önemsenir. Mahrem korunur.
Bu yüzden Paris’te perdeleri çekilmemiş, içleri görünen evler, Beyrut’ta camları tüllerle örtüldüğü halde bir de üzerlerinden branda yahut bezler gerilmiş balkonlar vardır. Paris gösterir, Beyrut gizler. Geleneğin, inancın, tarihin yolları birinde siyah mini, birinde robadan elbiseye çıkar.
Sıla Şahin devrim mi yaptı?
The Daily Beast’ten Esra Numani geçen hafta ‘Playboy’un Müslüman Kapak Kızı: Sıla Şahin Kadınlar İçin İyi Bir Örnek mi?’ başlıklı yazısında, Şahin’in Müslüman kadınlar için sembolik değeri olan bir işe imza attığını söyleyip, ‘Sıla Şahin’in soyunması sadece Sıla Şahin’in soyunması değildir’ dedi.
Şahin’in tavrını, Müslüman kadınlar için bir tür cinsel devrimin başlangıcı olarak gördüğünü söyleyip, Şahin’in “Bu, aileme bağımsız bir kadın olduğumu ispatlamanın bir yoluydu” sözlerinin önemine işaret etti. Şahin’in Türk ve Müslüman kökenleri şimdiden tehditler almasına neden oldu.
Alman istihbarat teşkilatı BND Şahin hakkında çok sayıda tehdit içeren mesaj yayımladı. Şahin tehditlere kulak asmadığını söylüyor. “Artık özgürleşmem gerekiyordu. Bunun özgürlüğüme giden yolda ilk adım olduğunu düşündüm” diyor. Kendisini ‘Che Guevara ruhlu’ olarak tanımlayan Şahin, “Mücadeleden yılmam” diyor.
Şöhretin bedeli
Türkiye’de Playmen, Erkekçe, Playboy gibi dergilere soyunanlarsa hiçbir zaman ‘devrim’ açıklamaları yapmadı. Genelde albüm, sahne, apartman katı, şoförlü otomobil yani ‘sanat’ için indi o sutyen askıları, dantelli külotlar. Seda Sayan, Ahu Tuğba, Derya Arbaş, Burçin Orhon, ‘o zaman öyle gerektiği için’ soyundu.
Kime? En çok Erol Atar’a. Atar o günleri şöyle anlatıyordu: “Bütün dünyada bu iş böyle. Oyunun kuralı bu. Pişmanlıkları yok. Bu yola çıkarken göze alıp çıkılıyor. En az zararla kapatmaya çalışıyoruz işi. Aile kızı Ayşe soyunmuyor ki. Bunlar şöhret yoluna çıkmışlar, her şeye razılar. Ayşe Hanım gibi hem namuslu, hem de meşhur mu olacaklar? Olmaz!”
Playmen dergisinin fotoğraf editörü Hulki İlgün’se, o dönem dergiye soyunmanın önemini şu sözlerle anlatıyordu: “Birçok ünlü kadın sanatçının çıplak fotoğraflarını çektirdim. İsimleri ben belirlerdim. Sibel Can henüz dansöz olarak tanınmazken Playmen’e poz verdi. Bunun ardından dansöz olarak ünlendi. Sonra bir kez daha poz verdi, assolist oldu.”
Türkiye’nin ilk erkek dergisi ‘Erkekçe’ 1980’lerin başında yayın hayatına başladı. Ercan Arıklı yönetiminde ‘Çağdaş insanın dergisi’ sloganıyla, Hıncal Uluç, Ali Kocatepe, Mehmet Y. Yılmaz’lı bir ekiple çıktı. Erkekçe’yi Playboy izledi. 1953’te Hugh Marston Hester tarafından kurulan dergi 80’lerin ortasında Türkiye’de de yayımlanmaya başladı.
1985 yılında İtalyan Playmen de Türkiye’de çıkmaya başladı. Onu, ‘Penthouse sizi uyarıyor’ sloganıyla Penthouse izledi. Playmen”i çıkaran Mehmet Y. Yılmaz o günleri şöyle anlatıyordu: “Turgut Özal, başbakandı. O zamanlar küçükleri muzır neşriyattan koruma kanunu çıktı ve dergiler poşete girdi. Bugünün erkek dergilerine baktığımızda, onların yanında çocuk dergisi gibi kalıyor.”
Seks filmi yıldızları nerede?
Yeşilçam’ın seks filmleri furyasında parlayan kadın oyuncuların, bu dönem bittikten sonra bir daha iş bulamadığı, erkek oyuncularınsa kariyerlerine kaldıkları yerden devam ettiği bu ülkede Sıla Şahin’in duruşu, çıkışı tarihidir. Samimi bulunmasa da, ‘kadın soyunduysa vardır sebebi’ dense de, çıplak kadın fotoğraflarının sadece reklam gelirlerini artıran dergi/gazete patronlarının cebine yaradığı bilinse de…
Playmen’in ilk sayısının kapağından, dünyanın en masum erotizmini buram buram üfüren rahmetli Derya Arbaş’ın, ‘seks filmlerinde oynadığı için’ başka hiçbir filmde oynayamayan Arzu Okay’ın, Mine Mutlu’nun, “Bu beden benim, istediğimi yaparım” diyen Sıla Şahin’in hatrına…
‘Che Guevara ruhlu’, PETA üyesi
Sıla Şahin 3 Aralık 1985’te Berlin-Spandau’da doğdu. Babası Alman, annesi Türk olan Şahin Almanya’da modellik ve oyunculuk yapıyor. Oyunculuk okulu Charlottenburg’de tiyatro, bale ve şan eğitimi alan Şahin’in babası da oyuncu. Alman televizyon kanalı RTL’de yayımlanan gençlik dizisi ‘Gute Zeiten-Schlechte Zeiten’de (İyi zamanlar, kötü zamanlar) rol alan oyuncu hayvan hakları aktivisti, PETA üyesi. PETA’yla birlikte pek çok eyleme imza atan Şahin, Playboy’un Almanya edisyonunun mayıs sayısına kapak olduktan sonra İtalya, İngiltere, Fransa gibi pek çok Avrupa ülkesi basınıyla söyleşi yaptı.
Müslüman mahallesİnde ‘Dergi’ satmak
Çıplaklığa sansür
İran’da erotik içerikli dergi satışı yasak. National Geographic gibi dergilerde memeleri görünen Afrikalı kadınlar bile siyah bantla sansürleniyor. Feminist içerikli dergilereyse sıklıkla rastlanıyor. Misal, Badjens İranlı feministlerin çıkarttığı bir dergi. Derginin ismi bad ‘kötü’ve jens ‘cins’ kelimelerinden oluşuyor ve bu da ‘namussuz, yaramaz’ anlamına geliyor.
Namussuz, yaramaz kadınların dergisinde gayet iyi bir içerik ve kadınların kadınlar için hazırladığı haberler var. Bu arada Almanya’da 2004 yılında yapılan güzellik yarışmasında birinci olan İran asıllı Şermin Şehrivar, Playboy’un ekim 2010 sayısına kapak olmuştu.
Endonezya’da Playboy yasak
Bu ülkelerde erotik içerikli dergiler satılıyor. Ancak çoğunlukla tezgah altından. Playboy Endonezya pazarına girmeye çalışmış ancak halkın tepkisiyle karşılaşmıştı. Asya’nın Cosmopolitan’ı Aqula Asia’ysa bu ülkelerde kadınlar tarafından en çok okunan dergi. Aquila Asia, bekâret, flört gibi tabu konulara ele atıyor ve iç çamaşırlı fotoğraf yayımlıyor.
Faslı kadınlar çok cesur
Bölge ülkelerinde erotik içerikli dergi satışı yasak. Ancak kadınların hazırladığı dergiler, tepki alsa da yayımlanmaya, üstelik cesur bir içerik sunmaya devam ediyor. Femmes du Moroc (Fas’ın Kadınları) adlı derginin kasım sayısının kapağı çok konuşulmuş, ülkede tartışma yaratmıştı.
Kapakta, ülkenin en ünlü haber spikerlerinden Nadia Larquet hamile ve çıplak olarak görünüyordu. Bu sayı, Femmes du Moroc’un en çok satan sayılarından biri oldu. Kadınlar beğendi, erkekler ateş püskürdü. Aynı pozu ABD’li oyuncu Demi Moore da 1991 yılında Vanity Fair’a vermişti.
Hizbullah tehdidi
Lübnan’ın en cesur dergisi Arapça ‘Vücut’ anlamına gelen ‘Jassad’ adlı dergi. Ortadoğu’nun cinsellikle ilgili en sansürsüz, en açıksözlü dergisi olan Jassad’da fetiş dosyaları da yayımlanıyor. Derginin ilk sayısında Mısır, Fas, Suriye ve Filistinli yazarlar tarafından kaleme alınan ‘kendine fiziksel zarar verme, yamyamlık ve cinsel deneyimler’le ilgili yazılar yer almıştı. Yazarların takma isim kullanması da yasak. Ancak dergi Hizbullah tarafından tehditler alıyor.
View the original article here
This post was made using the Auto Blogging Software from WebMagnates.org This line will not appear when posts are made after activating the software to full version.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder